AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Biz siyasi parti olarak eşit yarıştan yanayız. Mahkemelerin siyaseti yönlendirmesine asla istek göstermeyiz. Ortada devam eden bir mahkeme süreci varken Saraçhane Meydanı’nda bir mitingle niçin aday belirleyemediklerini çok net bir biçimde millete gösterdiler” diye konuştu.
Kurtulmuş, Bayrampaşa Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilat Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iki açıdan çok değerli bir seçime gidildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“20 yıldır iktidarda olan AK Parti’nin yapmış olduğu hizmet ve eser siyasetinin milletimiz tarafından ibra edileceği bir seçime giriyor. İnşallah milletimiz 2023’te gerçekleşecek olan seçimde hem Recep Tayyip Erdoğan’ı açık orta birinci çıkartıp tekrar cumhurbaşkanı seçecek hem de Ak Parti’yi meclisin en güçlü partisi yapacaktır. Böylelikle 20 yılın ibra edildiği bir seçim olacağız. Lakin bundan çok daha kıymetli olan bu seçimin ikinci özelliğidir. O da bu seçim Türkiye’nin hangi istikamette yürüyeceğinin tespiti ve tayini seçimi olacaktır. Milletimiz Türkiye Yüzyılı istikametinde yürüyüşünü sürdürecek ve Allah’ın müsaadesiyle önümüzdeki seçimler Türkiye’yi Yüzyıla gayesinin kapılarının sonuna kadar açıldığı bir sonuç ortaya çıkaracak ve milletimiz bu yolda yürüyecektir.
“Biz seçimin çabucak sonraki günü bir sonraki seçim yarın olacak üzere uğraşla mücadele ederiz”
Biz seçimin çabucak sonraki günü bir sonraki seçim yarın olacak üzere uğraşla mücadele ederiz. Böylesine bir alışkanlığın içerisinden geliriz. Önümüzde şu kısa 4-5 aylık müddet içerisinde de çalışmalarımızı şöyle yine gözden geçirelim. Bu bir süreçtir. Bizim bu müddet içerisinde iki tane değerli çalışmamız var. Birisi üye çalışmaları. Üyelerimizi tekrar gözden geçirerek üyelerimiz yerinde duruyor mu, durmuyor mu hem onu tespit edeceğiz, hem de yeni üyelerimizi partimize kaydedeceğiz. Son günlerde yaklaşık 3 bine yakın yeni üye kaydetmiş bir teşkilatsınız. AK Parti şu anda 11 milyon 240 bin üyesi olan dünyanın tahminen de en fazla üyeye sahip siyasi partilerinin başından gelir. Evvel üyelerimizi şöyle bir takip edeceğiz. İkincisi, sandık kurulu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bunlara da başladınız, bu çalışmalara da devam edeceğiz. Sandık şuralarında da her gün alacağımız oyları birer birer artırarak yolumuza devam edecek. Ne diyoruz? 50 artı 1. Bu ne demek? Her gün, her birimiz artı 1 kazandıracağız demek. Her gün artı 1 kazandırarak, sandıklarımıza, sandık kurullarımızdaki çalışmalarımıza büyük uğraşla devam edeceğiz ve inşallah oylarımızı en üst düzeye çıkarız.”
“Türkiye vesayetlerle gayrette muvaffakiyet kazandı”
Kurtulmuş, sandık günü sandıklara sahip çıkarak kendilerine verilen ya da öbür partilere verilen hiçbir oyu heba etmeyeceklerini söyleyerek, “O oyun yerini bulmasını engelleyeceklere fırsat vermeyecek bir çalışma yürüteceğiz. Yani bayan kollarımız, gençlik kollarımız ve ana kadememiz her sandığında üyelerini tespit ederek çalışmalarını sandık gününe sürdürecek, sandıkta oy verme bitti, işimiz bitmeyecek, ilçe seçim konseyindeki sonuçlar katılaşana kadar bu çabayı devam ettireceğiz” dedi.
Bu seçimin Türkiye Yüzyılı seçimi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye yeni güçlü bir istikamette, tam bağımsız bir Türkiye olarak yoluna devam edecektir. Yollar, süratli trenler, fabrikalar, savunma sanayindeki gelişmeler, Türkiye’nin insansız hava uçakları… AK Parti bunu nasıl başardı derseniz; 20 mühlet içerisinde en büyük kazanımlarımız iki temel noktada özetlenebilir, en başa yazılabilir. Bunlardan birisi bu 20 yıllık müddet içerisinde daima birlikte çaba ederek aslında yalnızca 20 yıl olarak da görmeyin, ta merhum Menderes’in 1950’den itibaren başlattığı Türkiye’nin çok partili siyasi hayatındaki çalışmaları kaydedin. Merhum Menderes, merhum Özal, merhum Erbakan ve bugüne kadar müddet içerisinde yapılan bütün hizmetlerde bizim siyasi çizgimiz şunu gerçekleştirdi. Bunu başarabilmek de Recep Tayyip Erdoğan’a ve arkadaşlarına nasip oldu. Türkiye vesayetlerle çabada muvaffakiyet kazandı, muvaffakiyet kazandığı için Türkiye topu yapabildi, hava araçlarını yapabildi, ulusal savunma endüstrinde öze geçebildi, dünyanın birçok ülkesiyle yarışabilen bir ülke haline geldi” tabirlerini kullandı.
“Milletin gücünden diğer hiçbir gücü bilmeyiz, tanımayız, hiçbir azap icazet almayız”
Kurtulmuş, Türkiye’nin 1930’lı yıllarda Vecihi Hürkuş marifetiyle kendi ulusal uçağını, 1940’lı yıllarda Nuri Demirağ vasıtasıyla kendi uçağını yaptığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Ama Maalesef Türkiye’nin o zamanki vesayet odakları bunlara müsaade etmedi ve bu projelerin hepsini başarısız kıldı. Türkiye 1970’li yılların sonlarına yanlışsız İtalyanlarla bir arada yerli uçağını yapmak üzereyken Türkiye’nin vesayet odakları imza atacak heyeti masadan telgraf buyruğuyla kaldırdı. Türkiye 1960’lı yılların başında otomobilini yaptı fakat vesayet odakları buna müsaade etmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bahçesinde ihtilal otomobillerini yapan tüm mühendisleri otomobile bindiler lakin maalesef bir gece önde gelen otomobilin akaryakıt deposu delindiği için sabaha kadar akaryakıt şıp şıp aktı ve orada çalışan motor çalışmıyormuş üzere gösterilerek o proje hakarete uğratıldı. Fakat çok şükür artık Türkiye’nin yerli otomobilini yaptık. Biz bunu atmışlardır zati yapmıştık. Lakin yaptırtmadılar. Artık Kızılelma yapılan insansız uçak, hava uçağı sınıfında dünya birincisidir. Allah’a çok şükür, AK Parti hükümet en büyük başarısı öbür muvaffakiyetlerin da önünü açan bu vesayet odaklarının ortadan kaldırılmasıdır. Artık bu memlekette milletten öteki kelam sahibi beşeri planda hiçbir güç yoktur ve hiçbir güce prestij edilmemektedir. Artık çok açık söylüyoruz; içeride de dışarıda da beşeri manada milletin gücünden diğer hiçbir gücü bilmeyiz, tanımayız, hiçbir azap icazet almayız. İkincisi ise özgüven inşasıdır. Anadolu’da gittiğim kentlerdeki laboratuvarlarda bulanan gençlere ‘gençler siz yarı bugün Türkiye’nin uzay üssünde çalışır mısınız? Daha şimdiye kadar bir tane genç bana demedi ki ya arkadaş ya ne diyorsun? Türkiye’de uzay üssü mü var da biz orada çalışacağız demedi. Zira 12-13 yaşındaki o Türk gençleri biliyorlar ki Türkiye yakında uzay çalışmalarında da ileriye gidecek, Türkiye uzay üssü de olacak, bizim çocuklarımız da orada dünyadaki yaşıtlara bile ulaşacaklar. Bizim milletimizin genç evlatlarının önünde hiçbir mazeret yoktur, muazzam bir özgüven içerisinde gençlerimiz yoluna devam ediyor. Dünyada ne varsa ondan daha alasını yapabilecek çok kabiliyetli gençlerimiz var.”
“Saraçhane Meydanı’nda bir mitingle niçin aday belirleyemediklerini çok net bir formda millete gösterdiler”
Kurtulmuş, “Milletimiz ‘yaparsa Tayyip Erdoğan yapar, yeniden bu sorunları çözerse AK Parti çözer, cumhur ittifakı çözer’ diyor. Ben televizyon konuşmalarımda ‘karşı taraftaki altı istekli masanın sıkıntısı ortak aday çıkaramamak değil, kederi ortak bir fikir etrafında bütünleşememektir. İşte iki hafta önce mecliste HDP’li milletvekilinin, milletvekilinin düşürülmesi oylamasında DÜZGÜN Parti’den kimi milletvekilleri düşürülsün diye oy kullandı, katılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin çoğunluğu katılmadı, katılanlar da ‘hayır’ oyu verdi. Libya tezkeresi birisi ‘evet’ dedi, oburu ‘hayır’ dedi. Rastgele bir mevzuyu aldığınız vakit müşterek düşündükleri bir şey yok. Efendim çalıştılar, çabaladılar, ‘ya adayınızı söyleyin bu kıymetli lakin Türkiye’yi nasıl yöneteceksiniz? Temel bu önemlidir’ dediğinizde bekleyin ‘siz seçimi ilan edin biz sonraki gün adayı belirleriz’ dediler. Bizde ‘Niye aday belirlemiyorlar? Yıpranır, yıpratılır’ diye. âlâ de kardeşim, Tayyip Erdoğan elli yıldır ortada, 20 yıldır Türkiye yönetiyor, yıpranmıyor da sizin adayınız iki günde mi yıpranacak.” Meğer artık anlıyoruz ki sorun aday yıpranır problemi değil, kimi aday söylesek, oburlarının bir biçimde oyunbozanlık yapacağıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“Biz siyasi parti olarak, siyasi hareket olarak eşit yarıştan yanayız”
Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Saraçhane Meydanı’nda içlerindeki farklı fikirler, farklı tarafları ortaya çıktı. Biz siyasi parti olarak, siyasi hareket olarak eşit yarıştan yanayız. Mahkemelerin siyaseti yönlendirmesine asla istek göstermeyiz, asla mahkemelerin siyasi mühendislik olarak kullanılmasına müsaade vermeyiz, razı olmayız. Hasebiyle ortada devam eden bir mahkeme süreci varken Saraçhane Meydanı’nda bir mitingle niçin aday belirleyemediklerini çok net bir halde millete gösterdiler. Ben onların üzerinden işin siyasi magazin kısmında durmuyorum. Ancak oradaki imajlar karşılıklı olarak birbirlerini rahatsız etti ve sonunda dün akşam itibariyle yine altılı masanın 2 tane parlamentoda bulunan ortağı baş başa bir görüşme yapmak gereksinimi hissettiler. Allah mübarek etsin, ne görüştüklerinde bizi ilgilendirmez. Otururlar, toplanabilirler falan. Lakin 6’lı masa diyorduk ya, 6 artılı masa diyorduk ya dünkü toplantıdan sonra herhalde masayı şöyle tanımlamak lazım. 2 artı 4’lü masa haline gelmiştir bu masa, 2 tane ortak var, geri kalanlar ise teferruat haline gelmiştir. O masada ne karar alır, nasıl hareket eder, kimi aday gösterir vesaire bilmeyiz. Ancak artık o denli görünüyor ki tahminen birden fazla aday çıkacak. Kendi bilecekleri iştir.
“Biz rakiplerimize ders verecek, akıl verecek durumda değiliz”
Biz rakiplerimize ders verecek, akıl verecek durumda değiliz. Kimin aday olacağını, kimlerin olacağını tespit edecek durumda değiliz, bu bizim hakkımız da değildir, haddimiz de değildir. Ancak şunu beklemek milletle birlikte bizim de beklentimizdir. Hangi programla milletin karşısına çıkacaksınız? Milletin karşısında uygulayacağınız iktisat programını kalkın anlatın. Türkiye’nin dış siyasetine ait görüşleriniz nedir? Kalkın anlatın. Türkiye’nin mavi vatanla ilgili görüşleriniz nedir? anlatın. Türkiye’nin terörle uğraşında hangi ortak fikir etrafında hareket edeceksiniz? bunları anlatın. Bunların hiçbirisini anlatmadan hele bu mahkeme kararı üzerinden bulduklarını zannettikleri bir rüzgara yaslanmaya bir biçimde ona niyet ederek siyasi magazinlerin konusu haline geldiler. 2 artı 4 artı kaçsa artık bu masaya teklifimiz, siyaset er meydanı, ciddiyet işi, kararlılık işidir. Siyaset milleti ne yapacağınızı açık bir halde anlatmak ve milletten oyunuzu, dayanağınızı almak içindir.”
(AA)