Dünya Kupası (DK) maçlarını tüm ömrüm boyunca birinci sefer bu yıl izlemiyorum. Kupaya konut sahipliği yapan Katar’ın bu büyük tertip için inşa ettiği statlarla, içinde yedi kentin de bulunduğu tesislerde binlerce personel “iş kazası” ismi verilen cinayetlerde öldü(rüldü) zira. Katar’ın bu vahşetle ilgili hesap vermeden, hiçbir şey yaşanmamış üzere davranması hoşuma gitmiyor.
İzlemiyorum ya, söylenenlere nazaran en tartışmalı olduğu bilinen 1962 Dünya Kupası’ndan sonraki en sürprizli Kupa’yı kaçırıyor olabilirim tahminen de. Bahtıma bakar mısınız? Ne olursa olsun kararımda ısrarlıyım elbette fakat Suudi Arabistan’ın Arjantin’i 2-1 üzere bir sonuçla yenmesi üzerine yazılanlara başım üzücü halde takıldığı için maçın gollerinin verildiği tekrarını izlemeden edemedim.
Şaşacak bir şey yok
Suudi Arabistan ulusal grubunun Arjantin millilerini yenmesi karşısında gösterilen abartılı “şaşırma hallerini” anlayamadığımı belirteyim öncelikle. Bizde anlı ulu köşe muharrirleri bile sonucu “imkansızın başarılması” üzere değerlendirdiler neredeyse. Suudi Arabistanlıların ekiplerinin aldıkları zafer karşısındaki sevinçleri de oldukça dikkat cazipti, üzerinde konuşulmaya kıymet.
Yıllardır DK maçlarını izleyen biri olarak bu büyük tertipte her vakit buna benzeri sürprizlere şahit oldum ben de, izleyen herkes üzere. Bir Afrika ekibi olan Kamerun da Arjantin’i 1990’da yenmişti. 2002’de de son DK şampiyonu Fransa’yı yenen Senegal ne çabuk unutuldu?
Tabii ki yapılan tüm değerlendirmeler S.Arabistan‘ın dünyadaki imajıyla ilgili. Ayrıyeten futbolun çok da esaslı bir tarihi de yok ülkede. Şaşkınlık bundandır tahminen de. Halbuki, Arjantin karşısında topa son derece hakim, rakip savunmayı oldukça zorlayan bir grup olduğu görüldü S.Arabistan’ın. Bu birden teğe olmuş değil fakat. Kimsenin aklına, Suudi Arabistan üzere Arap/İslam coğrafyasından bir grubun, DK’ya gelinceye kadar yaptığı maçları izlemek, hangi hocalarla çalıştığını öğrenmek gelmemiş. Dahası “maçı kazandıran hazırlık maçları”dır gerçeğinden haberdar olanlar Suudi Arabistan’ın DK öncesi kaç hazırlık maçı yaptığını bile merak etmemiş. Suudi Arabistan geçtiğimiz ay tam dört hazırlık maçı yapmışken, Arjantin’in yaptığı hazırlık maçının sayısı yalnızca bir.
Zaferi getiren çalışkanlık
Haftalarca Katar’ın en düzgün stadyumu Seailen Beach’te kamp yaptı S. Arabistan ekibi. Dünya sıralamasında 51. sırada olan Suudi Arabistan bu zaferi meleklerin yardımıyla kazanmadı, çalışarak elde etti. 2018’de Rusya, dünya sıralamasında tam 60 sıra geriden takip ettiği İspanya’yı ikinci çeşitte elediğinde neden bu kadar şaşırılmadı? S. Arabistan’ın da yaptığı Rusya üzere çok çalışmaktı yalnızca.
DK maçlarında olur bunlar. 2010’da Yeni Zelanda, o periyodun eski şampiyonu İtalya’yla ile 1-1 birlikte kalarak şaşırtmıştı dünyayı. FIFA dünya sıralamasında İtalya 5. Yeni Zelanda 78. sıradaydı.
Tüm dikkatim Ortadoğu’ya çevrili olduğundan bu coğrafyanın yalnızca siyasetiyle değil, kültürel, sportif, sanat içerikli her neyi varsa, onlarla da ilgiliyim. Futboluyla da natürel. Suudi Arabistan’da hiç de yabana atılmayacak bir futbol alt yapısı var. 1994’te son 16’ya kaldıkları maçtaki performansının görülmesini isterdim S.Arabistan’ın.
Arjantin karşısındaki savunmasının harikalığını de görmüş olmalısınız. Sonraki maçları kaybedebilirler, güçleri tükenebilir fakat Arjantin’i baht yapıtı yenmiş değil S. Arabistan. Yıllarca futbola yapılan yatırımların karşılığını verdi ülkesine bu kadro.
Hiç sevmediğim bir rejimdir başka sorun ancak Suudi Arabistanlıların Arjantin zaferinden sonra adeta çıldırmaları duygulandırdı beni. Onları en düzgün biz anlarız ayrıyeten. Yıllarca Avrupalarda uzunluk göstermemize karşın bir galibiyette delirirdik, unutmayalım. Dünyaya kabulümüzün yolu idi adeta futbolda yeterli olmak. Ne memnun ki aştık artık o hallerimizi.
Ülke yalnızca petrolden gelen paranın gücüyle kendinden kelam ettiren bir ülke. İmaj berbat, insan hakları karnesi kırıklarla dolu, bayanlara ömür hakkı yok. Yani çağdaş dünyanın dışında büsbütün. Arjantin’i yenmek biraz da “medeniyetin bir parçası” olduklarının ispatı Suudi taraftar için.
Başarı asla tesadüf değildir. Suudi Arabistan’ın Arjantin galibiyeti de o denli.
Böyle giderlerse başarılı olmamaları için bir neden yok. Futbolun ayakla değil başla oynandığını öğrendiler zira.
Tabii ki kutluyorum.