Emre Olur’un İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki ve İstanbul Anadolu Başsavcılığı’ndaki tabiri “Suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olmak” ve “Suç ve hatalıyı övme” cürmü kapsamında alındı. Emniyet’te 38 sayfa tabir veren Olur’a çok sayıda soru yöneltildi.
SEDAT PEKER İRTİBATLARI SORULDU
Öncelikle İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki Sedat Peker evrakındaki tüm sanıklar tek tek polis tarafından Emre Olur’a soruldu.
Olur’un bu isimleri tanıyıp, tanımadığı bu isimlerin Sedat Peker’le temasının olup olmadığı polisler tarafından öğrenilmeye çalışıldı.
YAPILAN YARDIMLAR
halktv.com.tr’den Seyhan Avşar’ın haberine nazaran, Sedat Peker’in Kurban Bayramı’nda yaptığı kurban bağışı ve Kastamonu’da yaşanan sel felaketine ait gönderdiği yardımlar da polisin merceği altındaydı. Bu yardımların ne halde yapıldığı ve kim tarafından organize edildiği de yeniden Emniyet yetkilileri tarafından Olur’a yöneltilen sorular ortasında yer aldı.
‘ŞARKI KLİBİNİ KİM ÇEKTİ?’
Şarkıcı İsmail Türüt’ün Sedat Peker için yaptığı müzik da Olur’a soruldu. Polisler, müziğin klibinin kim tarafından çekildiğini öğrenmek istedi.
‘HANGİ GAZETECİLER İLE BAĞLANTI KURDUN?’ SORUSU
Emre Olur’a toplumsal medya yaptığı paylaşımlar ve bu paylaşımlara ait kendisiyle irtibat kuran gazeteciler de soruldu. Olur, kendisiyle bağlantı kuran gazetecilerin, gazetecilik faaliyetini yerine getirdiklerini belirterek, kendisine ulaşıp soru soran gazetecilerin isimlerini Emniyet’e verdi. Emre Olur’a kimi gazetecilerin ismi ise tek tek soruldu. Emniyet’in sorduğu isimlerin evvelki gün toplumsal medyada kim tarafından servis edildiği muhakkak olmayan listede yer alan bir kısım gazeteciyle birebir olması dikkat çekti.
‘TELEFONLAR DUBAİ’DE KALDI’
Ayrıca gözaltına alınırken üzerinden 2 telefon ve 2 SIM kart çıkan Olur, bu duruma ait ise Emniyet tabirinde şunları söyledi: “Dubai’de telefon ucuz olduğu için 2 adet yeni telefon aldım. SIM kartlar esasen kullanılmıyor. Kahvaltı yaptığım sırada otelde gözaltına alındım. Daha evvelki telefonlarım otel odasında kaldı. Bulabiliyorlarsa gidip alsınlar” dedi.
Olur, İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nda verdiği tabirler de dikkat çeken beyanlarda bulundu.
İRTİBATLI OLDUĞU İSİMLERİ EMNİYET’E VERDİ
Sedat Peker ile birinci tanışmasının Flash TV’deki yayınlar nedeniyle Peker’in kendisini araması üzerine olduğunu belirten Olur, “Benim kendisine sempatimden kaynaklı olarak orta ara görüşmelerimiz oldu. Daha sonraki süreçte kendisinin yurtdışına gitmesi üzerine yayımladığı görüntüler ve tweet’ler sırasında bana kendisine ‘dijital tecrit uygulandığını’ söyleyerek WhatsApp üzerinden bir kısım tweet dizisini atarak kendi hesabımdan yayınlamamı istedi. Geçmişte kendisine olan muhabbetim nedeniyle, kıramadım. Bu tweet’leri kendi hesabımdan yayınladım. Peker’in etrafında olan ve bana sorulan isimlerin bir kısmı muhafaza takımında olan şahıslardır. Bu şahısların bir kısmı ile kısmen irtibatım vardı” dedi. Olur, irtibatlı olduğu isimleri emniyet sözünde verdiğini aktardı.
‘BASINDA ÇIKAN YAYINLARDAN ALINTI YAPTIM’
Sedat Peker’in bayramlardaki yardımlarına ait olarak ise Olur savcılık sözünde, “Kendi hesabımdan yayınladığım görselleri lokal ve ulusal basından alarak, kendi hesabımda haber niteliğinde yayınladım. Bunu birinci evvel ben yayınlamış değilim. Basında çıkan yayınlardan alıntı yaptım” tabirlerini kullandı.
‘CAHİLLİĞİMDEN ATTIM’
Sedat Peker’e ait attığı tweet’lere ait olarak ise Olur, “Tweet’lerimi cahillik sonucunda attığımı kabul ediyorum. Bu tweet atma aksiyonlarının kabahat niteliği olabileceğini değerlendirmediğim için bu biçimde cahilliğimden tweet atmış oldum” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’YE GELMEYİ BEN İSTEDİM’
Sedat Peker ile tanıştıktan sonra örgütsel rastgele bir hareket iştiraki olmadığını öne süren Olur, Peker’in yurtdışına kaçmasının akabinde Karadağ ve Makedonya’da kendisiyle birlikte yaklaşık 7,5 ay kaldığını belirtti. Daha sonra Türkiye’ye geri döndüğünü aktaran Olur, “Bir süre ailemle birlikte Türkiye’de yaşadım. 23 Mayıs 2021 tarihinde tekrar yurtdışına çıkmak zorunda kaldım zira Peker ile temaslarımdan ötürü devletin beni takip ettiğini düşündüğüm için korkmuştum. 13 Eylül 2022 tarihine kadar Makedonya’da kaldım. Rastgele bir kabahat işlediğim konusunda kendimi hatalı hissetmediğim için kendi kredi kartımı kullandım. Yerim ve adresim belirliydi. Tatil için Dubai’ye gitmek üzere internet üzerinden vize talebinde bulundum. Birleşik Arap Emirlikleri mail yoluyla vizemi kabul etti. Bu kabulden sonra Dubai’ye gittim. Yaklaşık 2 gün kaldım. Sonra Dubai polisi beni otelde bularak ülkeyi terk etmem gerektiğini söyleyip bana Belgrad ve oradan da Arnavutluk’a gitmem üzere 2 bilet vererek uçağa bindirdi. Ben de bu biçimde Arnavutluk’a geldim. Havalimanında indiğim sırada polisler beni alarak karakola götürdü. 2 gün bekletti. Daha sonra nereye gitmek istediğimi sordular. Ben de Türkiye’ye gitmek istediğimi söyleyince Türkiye uçağına bindirip İstanbul’a gönderdiler. Bu formda Türkiye’ye geldim” dedi.
‘SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM’
Olur, son olarak tabirinde şunları söyledi: “Sedat Peker cürüm örgütü ile anlattığım bilgilerin dışında ayrıca rastgele bir ilgim alakam yoktur. Örgüt ismine kabahat teşkil edecek rastgele bir aksiyonda bulunmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum.”
‘SUSMA HAKKINI KULLANMADI, HİYERARŞİK YAPI İÇERİSİNDE DEĞİL’ SAVUNMASI
Emre Olur’un avukatı ise savunmasında müvekkilinin susma hakkını kullanmamasına dikkat çekerek, “Örgütsel hatalarda örgüt üyeliği için örgütsel yapı içerisinde olmak gerekmektedir. Kabahat örgütü üyeleri genelde örgüt yöneticilerinden korkmaları ve hiyerarşik yapıya bağlı olmalarından susma haklarını kullanırlar ya da aksiyonlara yönelik savları inkar yahut eksik anlatım halinde savunma yaparlar. Müvekkilim susma hakkını kullanmadığı üzere 38 sayfalık Emniyet sözünde detaylı bir formda her şeyi anlattı. Kendi hesabından yayınladığı tweet’leri kabul etmeyip inkar kolaycılığını seçmedi. Bu konular müvekkilimin hiyerarşik yapı içerisinde olmadığını göstermektedir” dedi.